Fatma Tuncer

Sep 27, 20202 min

Bir Türkü Hikâyesi

“Kâtibin avlusu hem dar hem geniş
 
Ben yatsıya gidem öldürün demiş
 
Üç tane canavar bir gelin yemiş” 

“Kâtibin Avlusu” türküsü acı bir hikâyeyi anlatır. Kocasının bıçak bilediğini gören bir kadın, sebebini sorar ve karşılığında “seni öldüreceğim” cevabını alır. Bunun üzerine annesine kaçan kadın böyle bir şeyin olmayacağı konusunda ikna edilerek kocasının yanına geri gönderilir. Oğullarının planını bilen kayınpeder yatsı namazına, kayınvalide ise komşuya gider. O kadın o gece çokça yerinden bıçaklanarak öldürülür.

Türkünün kelime olarak “Türk’e has” anlamına geldiği düşünülür. Anadolu’da türkü söyleme geleneği İslam öncesinden, günümüze ulaşan hece ölçüsüne sahip türküler ise 16. Yüzyıldan beri süregelir. Türkü ismini ilk alan eser 16. Yüzyıl’da yaşamış halk şairi Öksüz Dede’ye aittir. İlk örneğin sahibini bilsek bile aslında türküler çoğunlukla anonimdir. 

Geçmişte veya günümüzde kime ait olduğu belli olan türküler ise zamanla ağızdan ağıza dolanarak halka mâl olur ve anonimleşme yoluna girerler. Bazen bir türkünün hikayesi o kadar sevilir ve benimsenir ki, her anlatımda üzerine insanlar tarafından ekleme yapılarak bir halk hikayesi haline gelir. Türküye kendinden bir parça katmayı, yaşadıklarını başka türlü anlatmayı çok isteyenler, hikâyede oynama yapar ve sözleri değiştirirler.

Söz, ritim ve musikinden oluşan türküler toplumların sosyal, ailevi, dini ve siyasi hayatında yer almış; keder ve sevinç gibi ortak duyguları dizelerle aktarmışlardır. Türküler bugün yaşanmışlıklarla değil daha çok müzikal yönleriyle hayatımızdalar. Öyle ki kimilerinin orjinal hikayeleri unutulup gitmiştir. Buna rağmen tarihin türkülerle olan ilgisi ve türkülerin geçmişe dair verdiği ipuçları reddedilemez. Örneğin “Kâtibin Avlusu” kadına karşı şiddetin ne kadar zamansız bir problem olduğunun kanıtıdır. Bu türküde yaşananlar hem geçmişte hem de günümüzde yaşayan bir kadının hikayesidir. Gelecekte yaşayan bir kadının hikayesi olmaması dileğiyle. 

Katibin avlusu hem dar hem geniş
 
Ben yatsıya gidem öldürün demiş
 
Üç tane canavar bir gelin yemiş
 

 
Vurma zalım vurma pişman olursun
 
En sonunda sen de idam olursun
 

 
İnemedim Seyitgazi düzüne
 
Bakamadım baş katibin yüzüne
 
Uyma dedim uydun ana sözüne
 

 
Vurma zalım vurma pişman olursun
 
En sonunda sen de idam olursun
 

 
Katibin avlusu hamama karşı
 
Bir yanı kaldırım bir yanı çarşı
 
Gelinimi kestim anneme karşı
 

 
Vurma zalım vurma pişman olursun
 
En sonunda sen de idam olursun”

Eskişehir/Anonim

    21